Page 96 - Sağlık Dergisi Kasım 2019
P. 96
-
Saglıklı Günlere...
Prof. Dr. Semih Baskan
Okan Ün vers tes
Tıp Fakültes Dekanı
sem h.baskan@okan.edu.tr
Cumhuriyetin Sağlığa
Kazandırdıkları
Türk Milletinin, tüm dünyanın mazlum uluslarına örnek teşkil edecek olan Kurtuluş Savaş’ımızın
9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun ardından 24 Temmuz 1923 tarihinde
Lozan’da kazanılan politik başarılar geliyordu.
Diğer taraftan ise art arda yaşanan Balkan, 1.Dünya ve Kurtuluş Savaşları nedeni ile Anadolu da
yaşam şartları son derece bozulmuştu. Savaşlarda ölenlere sıtma, verem, trafom gibi salgınların ve
bulaşıcı hastalıkların eklenmesi sonucu uğranılan büyük kayıplarla nüfusun azalması ciddi boyutla-
ra ulaşmıştı.
İşte daha Milli mücadele sonlanmadan TBMM 2 Mayıs 1920 tarihinde 3 sayılı Kanunla Sağlık
Bakanlığı’nı kuruyor ve Dr. Adnan Adıvar ilk Sağlık Bakanı oluyordu.
Tüm ülkede toplam 554 hekim ve 560 sağlık personeli bulunmaktaydı. Yeni bakanlık kurulduğunda
mevcut belgeler yetersiz olduğundan zorunlu olarak yeni düzenlemelere gidiliyordu.
1922 yılında ilk defa İstanbul’da Darülfünun da kız öğrenciler tıp fakültesine alınıyordu. 1930 yılın-
da yürürlüğe giren 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 15 bölüm ve 309 maddeden oluşuyor ve
döneminin uluslararası en ileri sağlık düzenlemelerinden birini oluşturuyordu.
İlki 1924 Yılında Ankara’da açılan Numune Hastanesine sonraki yıllarda Erzurum, Diyarbakır, Sivas
ve İstanbul’daki Numune Hastaneleri ekleniyordu.
Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede çok etkin bir güç olan aşı üretimine önem veriliyor ve 1930-1940
yılları arasında aşı ve serum üretimine hız veriliyordu. Cumhuriyet’in 10.yılında 13 çeşit aşı üretiliyor ve
ihraç ediliyordu. Bu konuda en önemli görevi Ankara’daki Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi üstleniyordu.
Sıtma ile mücadelenin temeli olan bataklıkların kurutulması konusunda önemli işler başarılmış-
tır. 1930 yılında 25.098.916 metrekare, 1937 yılında ise 49.638.129 metrekare bataklık kurutulmuştu.
Bir diğer önemli bir sağlık sorunu olan veremle genç Cumhuriyet büyük mücadele veriyordu. Önce
İstanbul’da Heybeliada da açılan Sanatoryumlara daha sonra diğer illerdekiler ekleniyordu. Bu has-
talığa bağlı ölümlerin bildirimleri zorunlu hale getiriliyordu.
Bu yasal düzenlemelerin baş mimarı olarak Dr. Refi k Saydam’ı da anmak tarihi bir görevdir. Koru-
yucu hekimlik kavramını geliştirdi ve ülke sathına yaymayı başardı. Yerel yönetimleri tedavi edici hiz-
metler doğrultusunda hastaneler açmalarını teşvik etti.
Toplum sağlığını esas alan, her kesime ulaşan parasız, eşit ve nitelikli bir sağlık düzeni kurulmuştu.
Cumhuriyet’imizin 96. Yıldönümü hepimize kutlu olsun.
Saygılarımla