Page 69 - Eylül 2019
P. 69
haber S ğlık
Genetik danışmanlık sonucunda genetik risk grubuna
uymayan kişilerin tarama programlarını sıklaştırmak
gerekmediğini anlatan Prof. Dr. Cengiz Pata,ko-
nuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “ Yüksek risk-
li bulunanlar için tarama sıklığını 10 yıldan
5 yıla düşürüyoruz. Ancak örneğin kişinin
30 yaşındaki kardeşinde bağırsak kanseri
tanısı konmuşsa, bu kişinin 20 yaşından
itibaren 10 yılda bir kolonoskopi yaptır-
ması gerekir. Ancak genetik danışmanlık
sonrası kanser geni tespit edilmemişse nor-
mal tarama prosedürüne dönülemiyor. Yani
kolonoskopi çektirmeye 20 yaşında değil 45
yaşında başlanabiliyor. “
YENİ GELİŞMELER VAR
Kolon kanserinin tanısında kullanılan dışkı-
da gizli kan testinin yanında bu konuda da yeni-
likler yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Cengiz
Pata, dışkıdaki protein ölçümü esasına dayanan
testler çok yeni. Bu nedenle henüz yaygın ola-
rak kullanılmadığını ancak önümüzdeki yıllar-
da tanıda yerini alacağını söylüyor. Tanı yön-
temlerinde bir diğer yenilik de “Video Kapsül
Kolonoskopi”. Aslında zor bir işlem olmasa
da bazı kişiler kolonoskopi yaptırmaktan çeki-
nebiliyor. Bu noktada kapsül kolonoskopi çok
büyük kolaylık sağlıyor. Yaklaşık kuru fasulye
tanesi büyüklüğünde olan ve içinde iki kamera
bulunan bu özel cihazı hasta yutuyor. Kamera-
nın elde ettiği görüntüler, kapsülün bağırsaklarda
seyahati sırasında belinizdeki cep telefonu büyük-
lüğündeki bilgisayara aktarılıyor, işlem sonrasında
kapsülün peşinde değiliz, belinizdeki bilgisayarın
oluşturduğu video görüntülerini izleyerek bağırsak-
lar içerisinde polip gelişimi ya da farklı bir hastalık
varlığı rahatlıkla görülebiliyor. Yeni nesil kapsüllerin
tanı hassasiyeti yaklaşık yüzde 90-95 düzeyindedir.”
ERKEN EVRE ÇIKARILABİLİYOR
Kolonoskopi sonrasında tanı alan hastalarda da
tedavi yaklaşımında farklılıklar gözleniyor. Bu nokta-
da yaşanan önemli gelişmelerden biri de bazı tümör-
lerin endoskopik olarak alınabilmesi. Yeditepe Üni-
versitesi Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof.
Dr. Cengiz Pata,bu gelişmeyle ilgili şu bilgileri veri-
yor: “Geçmişte sadece kanserli olmayan dokuyu yani
polipleri endoskopik olarak alabiliyorken günümüz-
de artık T1S ya da T1M dediğimiz tümör çeşitlerini
de bağırsak duvarının çok içine girmediyse endosko-
pik submukozal diseksiyon (ESD) adı verilen yön-
temle kolayca kazıyıp temizleyebiliyoruz. Endos-
kopik yöntemler sonrasında hasta hastaneden hiç
yatmadan ertesi gün işine gidebiliyor. Sonrasında
patolojik olarak doku temizse kemoterapiye de ihti-
yaç duyulmuyor.”
2019 Eylül / 65