Page 12 - Mart

Basyazı
.

Mustafa DAŞCI

mdasc @sagl kyay nc l k.com.tr

Sağlık Bakanlığı’nda

Geriye Dönüş

70’li 80’li yılları hatırlayanlar var mı bilmiyorum; bakkallarda, manavlarda satılan ürünlerin fi yat-
ları kamu tarafından belirlenir ve etiket kontrolleri zabıtalar tarafından yapılırdı. Özal ile birlikte ser-
best piyasa ekonomisine geçildiğinde yasaklar kalktı, fi yatlar üreten ve satan kişiler tarafından belir-
lendi. Ticaret gelişti. İş yeri sayısı arttı. Kamuya ait işletmeler özelleştirildi.
Sağlık Bakanlığı ise şimdi ülkenin tıbbi cihaz ihtiyacını “Sağlık Market” üzerinden yapmayı plan-
lıyor. Sağlık Bakanlığı bu sistem ile 1930 Yılından 1998’li yıllara kadar toplu alımlar yaptı. Sağlık
Bakanlığı’nın “Sağlık Market” aracılığı ile yapılması planlanan alımlarla ilgili gerekçesi; fi yat eşit-
liği. Bu, dünya işletme kurallarına ve maliyet hesaplarına aykırı bir talep değil mi? Bir de arada ne
kadar aracı kullanırsan maliyet o kadar artmaz mı?
İllerdeki üretici, ithalatçı ve bayi fi rmaların nasıl yaşayacağını Sağlık ve Maliye Bakanımız hiç
akıllarına getirdiler mi acaba? Bir taraftan iş yeri açın, istihdam sağlayın derken bir taraftan baskı-
cı, rekabetçi bir alım politikasıyla ülkeye zarar veren bu görevlilerin yerinde hala kalmaları, söylem-
lerle eylemlerin farklı olduğunun bir göstergesi değil mi?
Yerli üretimi destekleyelim deyip %15’den %8’lere inen yerli pazar payını neyle izah edebilirler
Sayın Cumhurbaşkanımıza. Döviz kurlarının artmasıyla pazardan çekilen ithal ürünlerin yerini yerli
ürünler almıştı. Sağlık Bakanlığı’nın sadece ithal ürünlerden oluşan bir listeyi SGK’ya vererek zam
yapılmasıyla tekrar o pazarların kaybedilmesini nasıl izah ediyorlar? Bunu o zamanın SGK Başkanı-
na, Sağlık Bakan Yardımcısına, Maliye Bakan Yardımcısına bildirdiğim halde bunlar oldu. Bu nasıl
yerliyi korumadır anlamadım!
Bugüne kadar yerli fi yat avantajının uygulanma oranı yok denecek kadar az. Biz bu %15 desteği,
yerli ürün kullanan hekimlere performans olarak maaşa eklenip verilmesini öneriyoruz. Yıllardır bu
öneriyi sunuyoruz.
Her ilin gelişmesi için ekonominin eşit dağılımına kamunun dikkat etmesi gerekir. Hastanelerdeki
mal ve hizmet alımı uzman personelleri nerede istihdam edecek? Ortak şartname ile bir şeyler hazırla-
nıp nasıl güncellenecek? Hizmet sunucularından uzak bir alım modeli nasıl güncel olacak? Bu İngiliz
alım modeli bize uyacak mı? Bu sorular cevap bekleyen sorular. 4500 bayi fi rma ne iş yapacak? Sağ-
lık Market’in alım ölçeğine cevap veremeyen üretici nasıl yaşayacak? Bu alım modeliyle sağlık har-
camasının yüzde kaçı yurt dışına çıkacak?
Bu tür projelerin arkasında olanların zamanı gelip emekli olduklarında fi rmalarda yönetici olduk-
larına şahit olmayan var mı? Bakalım, zaman bizlere neler gösterecek!
Korona virüs salgını umarım ülkemizdeki malzeme alım ve uygulayıcı hekimlerimizin yerli üreti-
min ne kadar önemli olduğunun farkına varmasına sebep olmuştur. Bu yaşadığımız örnekten sonra,
umarım devletimiz de yabancı üretici ve ithalatçı fi rmalara karşı kendi üreticisini biraz daha korur.
Ucuza almak için üretimden, üreticiden vazgeçmenin küresel krizlerde nasıl bir stratejik öneme sahip
olduğu anlaşılmıştır sanırım.
M.Daşcı