Page 8 - Mart 2018
P. 8
Başyazı
Mustafa DAŞCI
mdasci@saglikyayincilik.com.tr
Sağlık Okuryazarlığı
Son yıllarda bütün dünyada sağlık kurumlarına başvurular artıyor fakat Türkiye’de bu artış daha hızlı yaşanıyor. Sağlık ko-
nusunda bilgisizlik, yaşam standartlarının düşük olması, Genel Sağlık Sigortası’nın kapsam alanının genişliği, sağlık hizmet-
lerine kolay erişim, sağlıkta basamak sisteminin uygulanamaması, performans sistemi, özel sağlık sigorta sisteminin gelişme-
si, tedavi başarı oranlarının düşük olması, sağlık hizmet sunucularının hastaları ekonomik meta olarak görmeleri, tanı ve
teşhis hizmetlerinin hizmet alımına dönüşmesi, hastaların defaatle kontrole çağrılması, toplumda ilaç bağımlılığının artması,
Aile Hekimliği sistemi bu artışı tetikleyen faktörler olarak sayılabilir.
Yukarıda bahsettiğim faktörlerin birçoğu sağlık okuryazarlığının gelişmemiş olmasından kaynaklanıyor. Son dönemler de
Sağlık – Der Başkanı Kasım Sezen ve SADEFE Başkanı Orhan Koç, sosyal sorumluluk çalışmaları olarak bu konuda kong-
reler gerçekleştiriyor. Sağlık okuryazarlığı farkındalığının arttırılması hedefleniyor. Bu konuya yaptıkları katkılardan dolayı
kendilerine teşekkür ediyorum.
Lise müfredatına sağlık okuryazarlığı ile ilgili dersler mutlaka konulmalı. Her bireyin bir hemşire kadar sağlık bilgisi olmalı.
Sağlığımızı kaybetmeden ‘nasıl sağlıklı yaşarız’ı konuşmaya başlamanın yolu bu sanırım. Bunu ben, 1996 yılında Dr. Mehmet
Özden’in Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü döneminde dile getirmiş ve Sağlık Meslek Liselerinin yanı sıra normal liselerde de
Milli Güvenlik dersi gibi temel sağlık derslerinin okutulmasını teklif etmiştim.
Ancak bunu daha geniş kapsamlı projeler olarak Sağlık-Der ve SADEFE düzenledikleri toplantı ve kongrelerde işlemeye baş-
ladı. Bir gün inşallah bu önemli konu genel eğitim müfredatına girer.
Sayın Sağlık Bakanım; sağlık, salt anlamda kar-zarar hesabı yapılacak bir ticaret alanı değil, kar yerine faydanın amaçlandığı,
sosyal devlet gerçeğine aykırı olmayan bir hizmet alanı. Bu alan da ancak verimli kaynak kullanımı, doğru ve zamanında
hizmet vardır. 24 saat zaman diliminde yürüyecek hizmet, bütün polikliniklerin 3 vardiya üzerinden hizmet vermesi yığıl-
maları önleyecek, alınan cihazlar tam kapasitede kullanılmış, sağlığı bozulan her kişiye acil hasta mantığı ile bakıldığında da
sağlıkta şiddet önlenmiş olacak.
Sağlık Market uygulamasının gelişini dergimizin Aralık 2017 sayısında ilk haber olarak ve geniş bir şekilde duyurmuştuk.
Tıbbi cihaz sektörü son 10 yıl içerisinde o kadar çok yeni uygulamaya maruz kaldı ki firmalar adeta kımıldayamaz hale geldi.
Toplu alımlara son verilmesi sağlık ekonomisinin dağılım eşitliği açısından son derece önemlidir. DMO’da Sağlık Market
uygulaması projelendirilirken ‘bayi ve ithalatçı, üretici arasındaki 1 milyon TL’lik ticari hacmi kamulaştırmak için’ diye baş-
lanılmış. Bir daha tekrar ediyorum bu yanlış. Kamu Hastane Genel Sekreterliklerinin devreye girmesiyle bayilerde yüzde 65’e
yakın kapanma oranı, ithalatçılarda ise yüzde 60’ın üzerinde kapanma oranı görülüyor. Yerli pazar payında yüzde 6’lık bir
düşüş var. Peki bu kadar ekonomi nereye gitti? Uluslararası global firmalara aktı. Bu tür uygulamalar yarın ülke ekonomisine
çok ciddi zararlar verecek, Avrupa ve Amerika’nın sağlık malzeme fiyatlarına mal temin edeceğiz.
Bu sistemin getireceği sonuçlar belli. Global firmaların oyunu. Onlar da bunu “istemezük” derken Off-Set’in arkasında da
bunlar var. DMO Sağlık Marketin arkasında da bunlar var. Bölge hastanelerini şehir hastanelerine çevirenlerin arkasında da
bunlar var. Bunlar kamunun arasına sızmış ajanlar. Firmalar kapanıyor, yerli üretici kendi ülkesinde mal satamıyor, pazar
payı yıllar geçtikçe düşüyor. Bu uygulamalar devam ettirildiği sürece ortada yerli tıbbi cihaz sektörü diye bir sektör
kalmayacak.
Sağlıkta 4.0’ı Türkiye’de ilk kez tartışmaya açan ve ülkedeki bilim insanlarını bir araya getiren Sayın Prof. Dr. Semih Baskan’a,
üretim araştırmayla yapılır gerçeğinden başlayarak birçok üniversite ve özel sağlık kuruluşlarına bilgi birikimleriyle danış-
manlık yapan Dr. Yavuz Selim Sılay’a teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgili okurlarım. Ankara Ticaret Odası 3 Nolu İlaç ve Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi başkanlığına adaylığımı koydum. Tıbbi
Cihaz Meslek Komitesinin ATO’da daha aktif bir rol üstlenebilmesi için desteklerinizi bekliyorum.
Bütün fedakar sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını tebrik eder, manevi ve maddi anlamda
hak ettikleri değeri görmelerini dilerim.